Bir kaza sonucu hayatı bir anda değişen Dilara, yaşadığı acı dolu süreci ailece her gün yeniden yaşıyor. Hayatını kaydıran kaza, yalnızca onun değil, ailesinin de yaşam standartlarını köklü bir biçimde değiştirmiş durumda. 24 yaşındaki genç kız, geçirdiği trafik kazası sonucunda yüzde 98 engelli kaldı ve bu durumu ile günlük yaşam mücadelelerine devam etmek zorunda. Kaza sonrasında açılan davada verilen ceza ise aileyi derinden sarstı ve adalet arayışlarının yeniden başlamasına neden oldu.
Yaklaşık iki yıl önce geçirdiği trafik kazasından bu yana, Dilara’nın hayatı tamamen değişti. Kazadan sonra uzun bir tedavi sürecine giren Dilara, fiziksel ve psikolojik olarak büyük bir travma yaşadı. Ailesi, genç kızlarının bu noktaya gelmesinde sorumlu olan şoförün cezasının yetersiz olduğunu düşünüyor. Aile, “Verilen ceza bizi üzdü, perişanız.” diyerek tepkilerini dile getiriyor. Kazanın ardından Dilara'nın yaşadığı sıkıntılar, onun nasıl bir mücadele verdiğini gözler önüne seriyor. Her gün fizik tedavi seanslarına katılan Dilara, kendi ayakları üzerinde durabilme umudunu yitirmeden savaşıyor.
Aile, verilen cezanın adalet duygusuna uygun olmadığını ve bu durumun toplumda yanlış bir mesaj verdiğini ifade ediyor. Kazayı gerçekleştiren şoförün alacağı ceza, sadece bir rakam değil, aynı zamanda Dilara'nın ve ailesinin yaşadığı acının bir göstergesi olmalıydı. Aile, kaza sonrası yaşadıkları travmayı dile getirirken, yaşamakta oldukları zorlukları ve gelecek hayallerini de paylaşarak toplumun dikkatini çekmek istiyor. “Bu olayın sadece bizim ailemizi değil, tüm toplumu etkilemesi gerektiği gerçeği var,” diyen aile, adaletin tesis edilmesi için seslerini duyurmanın peşinde.
Sonuç olarak, yaşanan bu talihsiz olay, sadece bir trafik kazası değil, bireylerin ve ailelerin yaşamlarını derinden etkileyen bir sosyal mesele. Dilara ve ailesinin yaşadığı dram, toplumsal bir farkındalık yaratma amacıyla daha geniş kitlelere ulaşmayı bekliyor. Adaletin yerini bulması, yalnızca Dilara’nın değil, gelecekte benzer durumlarla karşılaşabilecek diğer bireylerin de umudu olacaktır. Önümüzdeki süreçte hukuk mücadelesinin nasıl şekilleneceği ise merakla bekleniyor.