İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği yoğun saldırılar, bölgeyi adeta bir imha kampına çevirdi. Günlerdir süren bombardımanlar sonucunda, yüzlerce sivil hayatını kaybetti, binlerce insan evsiz kaldı. Hastaneler ve okullar gibi sivil altyapılar da hedef alınarak büyük yıkım yaşandı. Bölgedeki insani durum her geçen gün daha da kötüleşirken, uluslararası toplumdan gelen tepkiler ve ateşkes çağrıları sonuçsuz kalmaya devam ediyor.
Gazze’de yaşayan siviller, İsrail ordusunun hedef aldığı hava saldırılarından korunmak için zor şartlar altında hayatta kalmaya çalışıyor. Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri, saldırıların orantısız ve insanlık dışı olduğunu belirterek, bölgedeki duruma acil müdahale çağrısı yapıyor. Ancak, tüm bu çağrılara rağmen çatışmalar devam ediyor ve Gazze’nin büyük bir kısmı harabeye dönmüş durumda.
İsrail hükümeti, saldırıların Hamas ve diğer silahlı grupların tehditlerine karşı gerçekleştirildiğini savunsa da, sivillerin büyük oranda hedef alınması ve altyapının yıkılması, uluslararası kamuoyunda ciddi tepkilere yol açtı. Gıda, su ve tıbbi malzemelere erişimin neredeyse imkansız hale geldiği Gazze’de, hastaneler kapasitelerinin çok üstünde hizmet vermeye çalışıyor. Elektrik ve temiz su kaynaklarına erişimin de kısıtlı olması, halkın yaşadığı insani krizi daha da derinleştiriyor.
Bu koşullar altında Gazze’deki halk, sadece can güvenliğini değil, aynı zamanda temel yaşam kaynaklarına erişim mücadelesi veriyor. Dünya, Gazze’de yaşanan trajediyi izlerken, barış ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için uluslararası çabalar artarak devam ediyor