İsrail'in Aralık ayında gerçekleştirdiği saldırılarda 10 Filistinli gazeteci hayatını kaybetti. Gazetecilerin ölümü uluslararası toplumda büyük bir tepki ve endişeye neden oldu. Filistinli basın meslek örgütleri, İsrail'in gazetecilere yönelik saldırıları kınayarak adaletin sağlanmasını talep ettiler. İsrail ordusunun, gazetecilerin sağlık görevlileri ve sivil halkın korunmasını sağlayan Uluslararası İnsan Hakları Hukuku kurallarını ihlal ettiği belirtiliyor. Filistin'de basın özgürlüğünün sürekli olarak tehdit altında olduğu ve gazetecilere yönelik şiddetin arttığı bir dönemde, İsrail'in bu tür saldırıları uluslararası arenada daha da büyük bir endişe yaratıyor. Gazetecilere yönelik bu tür saldırıların bir an önce sona ermesi ve sorumluların yargı önüne çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.
Filistinli gazeteciler, haber yaparken bile güvenliklerinden endişe duyduklarını ve sürekli olarak baskı altında olduklarını belirtiyorlar. Gazetecilere yönelik şiddet ve tehditlerin sadece basın özgürlüğünü değil, demokratik değerleri ve insan haklarını da hedef aldığına dikkat çekiliyor. Uluslararası toplumun, gazetecilere yönelik şiddeti kınaması ve bu tür saldırıların son bulmasını sağlamak için gerekli adımları atması gerektiği belirtiliyor. İsrail'in Filistinli gazetecilere yönelik bu tür saldırılarına karşı sessiz kalmaması ve adaletin sağlanması için uluslararası toplumun birlikte hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Filistinli gazetecilerin mesleklerini yaparken güvende olmaları, basın özgürlüğünün korunması ve insan haklarının ihlal edilmesinin engellenmesi gerektiği açıktır. Uluslararası toplumun, Filistinli gazetecilerin ve basın özgürlüğünün korunması için gerekli adımları atması ve İsrail'in bu tür saldırılarına son verilmesi için baskı yapması kritik olduğu söyleniyor. Gazetecilere yönelik şiddeti durdurmak ve gazetecilerin güvenliğini sağlamak için uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekiliyor.