Hayat, bazen sıkıcı bir döngü gibi görünse de, bazı insanlar alışılmışın dışına çıkmayı başararak hayatlarını macera dolu bir yolculuğa dönüştürüyor. Şırnak'ın küçük bir köyünde yaşayan bir çift, sıradan bir yaşam sürmek yerine, hayal güçlerini ve azimlerini kullanarak 16 yıl boyunca inekleriyle birlikte 6 kıtayı keşfetme kararı aldılar. Bu yazımızda, "Şırnaklı İnterkontinental Çift" olarak anılan çiftin hikayesini, gezdikleri ülkeleri ve bu yolculukların onlara kattıklarını sizlerle paylaşacağız.
Yıllar boyunca birçok macera yaşayan Ömer ve Fatma Çiftçi, inekleriyle birlikte çıktıkları bu yolculukta, sıradan bir çifti aşarak, kendi tarım tecrübelerini ve kültürel birikimlerini yeni coğrafyalara taşıdıklarını ifade ediyor. “İneklerimiz bizim için sadece birer hayvan değil, yaşamlarımızın bir parçası. Onlarla gezdiğimiz her ülke, bize yeni bir şey öğretiyor” diyen çift, seyahatin kendilerine kattığı değerleri şöyle özetliyor: “Her ülkenin kendine has kültürel dokusu var. Bu dokuyu hissetmek, gerçek yaşamdan kopmamamız için çok önemli.”
Bu alışılmadık gezinin başlangıç noktası, 2007 yılında, çiftin köylerinde geçirdikleri bir yaz gününe dayanıyor. Çift, o dönemde bölgedeki tarım sorunlarından bahsederken, kendilerine bir hedef belirlemeye karar verdiler: Ülkelerini ve kültürlerini daha iyi tanımak ve yalnızca yerel tarım değil, dünya tarımını da öğrenmek. Bu hedef doğrultusunda, hayvanlarını yanlarına alarak ilk yolculuklarına çıktılar.
16 yılda tam 40 ülke gezerek 6 kıtayı dolaşan çift, bu süreçte sadece yerli tarım hakkında bilgiler edinmekle kalmadılar, aynı zamanda birçok farklı kültürü, gelenek ve görenekleri öğrenme fırsatı buldular. Kore’den Arjantin’e, İspanya’dan Japonya’ya kadar uzanan yolculukları sırasında farklı coğrafyaların birbirinden ilginç gelenekleriyle tanıştılar. Bu gezileri süreçlerinde, her yerde misafirperverlikle karşılandıklarını, insanların yerel yemeklerinin tadına bakma konusunda kendilerine destekte bulunduklarını aktarıyorlar.
Çiftin en unutulmaz deneyimleri arasında, Brezilya’da Amazon Ormanları’nda yerli halkla geçirdikleri zaman, Tayland’da yasadışı avcılıkla mücadele eden aktivistlerin yanında faaliyetlerde bulunmak ve Fransa’nın kırsal bölgelerinde yerel çiftçilerle gerçekleştirdikleri iş birliği yer alıyor. Bu seyahatler sayesinde, sadece başka kültürleri öğrenmekle kalmamış, aynı zamanda global sorunlara karşı farkındalık geliştirmişlerdir.
Ömer ve Fatma'nın en önemli hedeflerinden biri de, gezdikleri her ülkede tarım alanında edindikleri bilgileri kendi köylerinde uygulamak ve bu bilgileri diğer çiftçilerle paylaşmaktır. "Gittiğimiz her yerde, öğrendiklerimizi kendi köyümüzde uygulamaya çalışıyoruz. Hem ineklerimizin hem de tarımın verimini artırmak için yeni yöntemler deniyoruz,” diyor Fatma.
Çift, tarım alanındaki bu yenilikçi yöntemlerle, hem kendi ürünlerini çeşitlendirerek daha fazla ekonomik kazanç elde ediyorlar hem de köylerinde tarımın gelişmesine katkıda bulunuyorlar. Şırnak’ın kırsal alanlarında bu yenilikçi yaklaşımlar, hem yerel halkın dikkatini çekiyor hem de çevre köylerde takdir görmelerine vesile oluyor.
Bu sıra dışı yolculuğun en ilginç yanlarından biri de, çiftin seyahat masraflarını nasıl karşıladığı. İneklerin, sadece yemek değil, aynı zamanda çiftin gezilerindeki en büyük destekçileri olduğu ortaya çıkıyor. Çift, gezdikleri bölgelerde yerel ürünler satışı yaparak ve etkinlikler düzenleyerek, inekleri sayesinde hem masraflarını karşılıyor hem de yeni şehirler tanıma fırsatı buluyor. “İneklerimizin sütünü satıyoruz, bu süt ile gezimizin masraflarını karşılıyoruz. Başlangıçta zorduk, ama şimdi her şey daha kolay,” diyor Ömer.
Ömer ve Fatma’nın hikayesi, sadece bir seyahat hikayesi değil; aynı zamanda azim, cesaret ve sıra dışı bir yaşam tarzının da bir göstergesi. Dünyayı keşfetmenin yanı sıra, yerel değerleri korumakta ve yeni stufflar üretmekte kararlı olan Bu çift, gezgin ruhu olan yahut tarıma meraklı olan herkes için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Yaşadıkları her anı ve deneyimi bir gün kitap haline getirmeyi düşünen çift, bu sayede daha fazla insanın hikayelerini ve kültürlerini deneyimlemesine yardımcı olmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, inekleri ile birlikte çıktıkları 16 yıllık bu yolculuk; sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda ruhsal ve kültürel bir keşif olarak karşımıza çıkıyor. Şırnak’ın kırsal bölgelerinden yola çıkan bu çiftin hikayesi, her bireyin hayallerinin peşinden koşabileceğinin en güzel örneği olmaya devam ediyor.