Son günlerde Ortadoğu'da artan gerginlikler, İsrail'in güvenlik stratejilerini sorgulamaya iten yeni bir tehlikeyi gündeme getirdi: İran'ın binlerce balistik füzeye sahip olduğu bilgisi. Yapılan açıklamalar, Tel Aviv’de alarm durumuna geçilmesine neden oldu. Bu durum, hem bölgedeki güç dengelerini sarsabilir hem de uluslararası ilişkilerde önemli değişikliklere yol açabilir.
Son yıllarda İran, balistik füze programına önemli yatırımlar yaparak bu alandaki yeteneklerini büyük ölçüde artırdı. Analistler, İran'ın 2,000'den fazla balistik füzeye sahip olduğunu öne sürüyor. Bu füzeler, havadan karaya saldırı yapma potansiyeline sahip ve 2,000 kilometreye kadar menzil sunabiliyor. Dolayısıyla, İran’ın füzeleri sadece bölgesel düşmanlarını değil, aynı zamanda Avrupa ve diğer kıtalardaki hedefleri de tehdit edebilir.
Bu durum özellikle İsrail için kritik bir endişe kaynağı. İran, uzun süredir Hizbullah ve Hamas gibi gruplara sağladığı destek ile doğrudan bölgedeki istikrarı tehdit ederken, balistik füze kapasitesinin artması bu tehditleri daha da ciddileştiriyor. İsrail Savunma Bakanı recent açıklamasında, "İran'ın bu füzeleri, yalnızca İsrail için değil, tüm bölge için büyük bir tehdit" ifadesinde bulundu. Bu durum, Tel Aviv'in askeri hazırlıklarını artırması gerektiğini gösteriyor.
İsrail, İran'ın balistik füzeleri karşısında bir dizi savunma önlemi almayı planlıyor. Iron Dome gibi mevcut hava savunma sistemleri, kısa menzilli füzeleri etkisiz hale getirmek için tasarlanmışken, daha uzun menzilli tehditlere karşı daha sofistike sistemler geliştiriliyor. Israel Defense Forces (IDF), olası bir saldırıya karşı çok katmanlı savunma stratejisi uygulamak adına çalışmalarına hız verdi.
Diğer yandan, İsrail ayrıca İran'a yönelik siber saldırılar ve istihbarat operasyonları düzenleyerek, bu tür tehdidi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ancak, bu tür operasyonlar, uluslararası toplumda rahatsızlık yaratma riskini de beraberinde getiriyor. ABD ve Avrupa’nın, bu süreçte İsrail’in yanında yer alıp almayacağı, bölgedeki güç dengelemeleri açısından büyük önem taşıyor.
Özetle, İran'ın balistik füze kapasitesinin artışı, Tel Aviv'de alarm durumuna geçilmesine neden oldu. İsrail, bu tehdidi bertaraf etmek için askeri ve diplomatik önlemleri hızlandırıyor. İlerleyen günlerde, bu bölgedeki güvenlik dinamiklerinin nasıl şekilleneceği merakla takip edilecek. İran'ın füze programına yönelik gelişmeler, yalnızca bölge güvenliğini değil, tüm dünya barışını etkileyebilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.