Türkiye, savunma sanayiindeki yerli üretim ve ileri teknoloji atılımlarıyla dünya sahnesinde kendine güçlü bir yer edinmeye devam ediyor. Son yıllarda geliştirdiği yüksek teknolojiye sahip sistemler, yalnızca ülkenin savunma kabiliyetini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ihracat açısından da büyük bir potansiyel yaratıyor. İnsansız hava araçlarından (İHA) zırhlı araçlara, füze sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu teknolojiler, Türkiye’nin stratejik gücünü pekiştiriyor.
Özellikle Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi İHA'lar, saha performanslarıyla dünya çapında dikkat çekiyor. Bu araçlar, farklı coğrafyalarda yapılan operasyonlarda etkinliğini kanıtlarken, uluslararası piyasalarda da büyük talep görüyor. Ayrıca, yerli olarak geliştirilen hava savunma sistemleri ve roket teknolojileri de sahada aktif şekilde kullanılmaya başlandı. Hisar-A+ ve Hisar-O+ sistemleri, Türkiye’nin hava savunma hattını güçlendiren önemli projelerden bazıları.
Savunma sanayii alanındaki bu başarıların arkasında, yerli firmaların Ar-Ge yatırımları, devletin sağladığı teşvikler ve küresel stratejik işbirlikleri bulunuyor. Türk savunma sanayii, bu sayede teknoloji transferini artırarak, kendini sürekli yenileyen bir yapıya bürünüyor. Sadece savunma değil, aynı zamanda sivil alandaki teknolojik gelişmelere de katkı sağlayan bu atılımlar, Türkiye’yi bu sektörde bir adım öne taşıyor.